Kendimizi en iyi hissettiğimiz anlar nelerdir? Bu temel sorunun bir çok cevabı olsa da pek çoğumuz hayallerimizin gerçekleştiği anlar olarak cevap verecektir. Hayaller, varlığımızın özünden kaynaklanan, etrafımızdaki dünyayla kurduğumuz etkileşimlerin bir sonucudur. Hayaller vücut bulduğunda ise artık gerçekleşmişlerdir. Bu etkileşim benzersiz bir öğrenim deneyimi içerir. Bu öğrenme deneyimlerine kaynaklık eden en son eğitim paradigması olan STEM'i tanımak bu nedenle önemlidir. Bu noktada bir temel soruya ihtiyacımız vardır? İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte üretilen bilgiye kolay erişim ihtiyaç duyulan bilginin ne olduğu sorusunu sormamıza neden olmuştur. İnsan davranışını anlamak maddenin doğasını anlamak hayallerimizi gerçekleştirmek için nasıl manipüle edilebileceğine dair iç görü kazanmak artık her zamankinden daha zor olabilir mi? Tüm bu sorular STEM'in neyi başarmak istemesi ilgilidir. STEM Yeni Dünyayı anlamanın yollarını bizlere sunan en yeni eğitim paradigması ise onu anlamaya çalışmalı öğretim ortamlarını nasıl değiştirdiğini gözlemlemeliyiz.